Kaygılar Ah Kaygılar


Her birimizin kaygılanmadığı bir konu var mı acaba? 
Herkes gibi benim de çok kaygılarım oldu. Bu kaygılar,  beni her daim dibe çekerek daha mutsuz bir  yaşam, daha huzursuz anlar ve zamanlar geçirdim. 
Taki iç sesim bana, "Yeter artık nereye kadar bu kaygılarla yaşayacaksın, nereye kadar kaygların seni ele alarak seni senden uzaklaştıracak?" diyene kadar.
İnsanlar kendilerini bir türlü fark etmeden, kendi hislerini ve duygularını keşfetmeden yaşıyor. 
Dünya düzeni, insanoğlunu katletmişcesine üzerine yüklediği keder ve elem  dolu anları yaşatarak mutsuz ve hasta bir ruha sahip insanlar yaratıyor. 

Bu kaygılar, endişe dolu yorucu düşünceler ve duygular yüzünden yüzlerindeki tebessümü kaldırmış, yerine asık yüzler gelmiş bir köleleşmiş insan kalabalığının içinde çok daha mutsuzluk ve elem zilleri çalıyor sanki. 
Her geçen gün daha da zorlaşan bu sistem yüzünden hiçbir zaman kendini bulamayan bu insan toplulukları bir yerden sonra ilk soruyu kendilerine sormaya başlıyor.  

Bu koşturmaca, telaş, kaygı ve endişeler  Nereye kadar?
Kendine dönüp bir bak hangi kaygıların var zihninde,  nelerle uğraşıyor sevgili zihnin,  nelerin peşinden koşuyor,  neleri daha çok hayatına dahil ediyor,  bu dahillerin içinde sana olan bir olumluluk var mı? seni geliştiren bir konu var mı? sana iyi gelen bir yaşam şekli sunuyor mu? 
Benim bir yaşam hakkım varsa o zaman mutlu ve huzurlu yaşama hakkımda var olmalı.

Evet bu kadar durum vahimken bir fikir geliyor zihin dediğimiz karmaşık alana ve diyor ki, "Sevgili ben, artık bu duruma bir son verme vakti geldi. Yüce yaradan seni bunlarla uğraşman vakit harcaman için göndermedi bu hayata. Senin bir görevin var o da kendini bulmak ve kendini değişimle birlikte dönüştürmen.
Zihninde rahat ve huzurlu bir ortam varken, sen hep seni yoranlarla uğraşıyorsun. 

Dene ve gör zihin dediğimiz bu alanın  sen dokununca ne kadar güzelleştiğini ve ne kadar olumlu hale geldiğini. Sadece ve sadece biraz otur ve biraz kendi benliğine dön. Ne kadar gizli bir hazine olduğunu fark et,  bırak artık dışarıda olup bitenleri.
Kendi içindeki olan bitenleri gör.  Sana hiç bir fayda yok dışarıda olanlardan. Sana sadece sen lazımsın,  sen varsın hayatının merkezinde. Sen zihnindeki gereksiz dağarcığını sil, zihnini baştan değiştirebilecek güce sahipsin.  
Gücünü fark ettiğin anda sen ulaşılması zor olan ruh,  mutlu zihin,  kaygısız zihin moduna geçeceksin. Kaygısız demek arınmış bir zihin demektir. Zihnini arındıran her kişi,  zihin gücünün farkına varmış her kişi,  kendine olan varış noktasını keşfetmiş ve ona yol almıştır. Daha da önemlisi her kaygıdan uzak,  hep bir huzur hali seni sarar ve sarmalar. 

Haydi iş başına oturuyoruz ve zihnimize odaklanarak kaygılarımızı tek tek temizleyip yerine yaradanın nurunu ve sevgisini yerleştiriyoruz. Kaygıların, korkuların kaybolup giderken sana da arınmış ve saflaşmış bir ruh kalacaktır.

Saf ve temiz zihninizle sağlıklı ve huzur dolu günleriniz olsun.