Yoganın 3. Basamağı, Asana

Asana kelimesi Sanskritçe hoş duruş , pozisyon anlamına gelir. Duruşlar uzun süreli, sakin , rahat ve gevşek bir şekilde kalabilmeyi hedefler. Asanalar uygulandıkça vücuttaki enerji kanalları ve enerji merkezleri aktifleşir, daha sağlıklı çalışır. Kişinin farkındalığı gelişerek bedenini, zihnini ve ruhunu keşfeder ve üç bedende enerji kontrolü kazanır.Asanalar uygulandıkça kemik, kas ve eklem sağlığımız esner ve güçlenir, sinir sistemimizi kuvvetlendirir ve dengeler, zihni uyumlu ve huzurlu hale getirerek içsel özgürlüğümüzü güçlendirir, hormonal bezler,lenfatik sistem,boşaltım ve dolaşım sistemi, kardiyovasküler sistemlerini ve enerji akımlarını dengeleyerek sağlığın temelini oluşturur.

Asanalar bedendeki İda ve Pingala enerji akımlarını dengeler, düzgün duruşlarla sağlam bir omurga, esnek bir beden kazandırır,dayanıklılık, güç, hafiflik ve canlılık sağlar, bedendeki toksinler atılır, stresle başa çıkarak daha enerjik olmamızı öğretir.


Yoga Felsefesinin Üçüncü Basamağı Asana
Asanaların uygulanması jimnastik halinde yapılmamalıdır. Çok geniş alanlara ve farklı spor aletlerine de gerek yoktur. Bir mat yada bir halı işimizi görür. Çalışma sırasında bireyler arasında yarış ve ego da yoktur herkes kendi bedeninin izin verdiği ölçüde yapabilir. Bu çalışmaların uygulanması sadece fiziksel bir çalışma değil ,zihinsel de bir çalışmadır. Çalışma sırasında zihin bedeni kontrol etmeli, duruşları nefesle senkronize etmeli,iç gözümüzle yapılanlar izlenmeli ve incelenmeli, hissederek farkına varılarak yapılmalıdır. Bu şekilde yapılan duruşların etkisi kat ve kat artar. Fiziksel, ruhsal ve bedensel denge, gelişim, güç, esneklik, çeviklik, canlılık ve sağlık gelişir.

Doğru şekilde yapılan duruşlar, doğru nefes alışverişleriyle birleştirildiğinde psikosomatik hastalıklar şifa bulur, metabolizma canlanır ve konsantrasyon yeteneği artar, endokrin salgılarını uyararak duyguları düzenler ve dengeler, bilinç yükselir ve insan doğayla bir bütün haline gelir.

Omurgamızda yanlış duruşlarımız yüzünden her bir omuru koruyan diskler zarar görerek sinir sıkışmaları , kasılmalar ve ağrılar oluşur ve yaşam kalitemiz düşer. Bu duruşlar doğru uygulandığında bu sorunlar önlenir ve iyileşir. Omurgamız ne kadar esnekse, bedenimiz de o kadar genç ve dinçtir. Yoga asanalarını herkes kolaylıkla yapabilir. İllaki zayıf olmak,esnek olmak, genç olmak gerekmez. Her hangi bir zamanı yoktur. Fakat sabah güneş doğmadan bir saat önce ve akşam güneş batmadan bir saat önce yapılması daha uygun zamanlardır. Çalışmalar aynı yerlerde ve aynı saatlerde yapılırsa çok daha etkili olur. Yemeklerden önce veya yemekten iki saat sonra uygulanabilir.

Asanalar fiziksel, zihinsel ve ruhsal bedenimizde sağlığın temelini oluştur ve çalışıldığı sürece bizi sağlıklı kılar.

Yoga felsefesinin ikinci basamağı Niyama dır. Ni’ eki Sanskritçe kesinlik demek, yama kontrol demektir. Niyama kesin kontrol anlamına gelir. Kişinin pozitif yönlerini güçlendirerek kişisel eylemlerini kontrol edebilme enerjisini geliştirir. Beş maddeden oluşur.


Niyama / SAUCHA (Temizlik)
Saucha temizlik anlamına gelir. Kişinin dışsal ve içsel olarak yani hem fiziksel hem de zihinsel arınması, temizlenmesi demektir. Cilt bedenimizin en önemli organlarından biridir. Üzerinde binlerce gözenek vardır ve bu gözenekler vücudumuzun ısısını ayarlar. Ter yoluyla vücudumuzdaki toksinler gözenekler sayesinde atılır. Bu gözeneklerin temiz ve açık tutulması için yıkanması gerekir. Eğer gözenekler tıkanırsa ter yoluyla vücuttan atılan atık maddeler dolaşım sisteminde kalarak kanımızı kirletir ve cildin gözenekleri bedenimizin ısısını kontrol edemez hale gelir.

Zihinsel temizlik pozitif düşünebilmeyi başardığımızda gerçekleşir. Kişinin nefret, öfke, açgözlülük, kıskançlık, şiddet, ego gibi duygularından arınması gerekir. Negatif olayların içindeki pozitifi görebilmeli, olumlu düşünmeyi ve hayata olumlu bakmayı öğrenmelidir. Bunun yanında besin temizliği de çok önemlidir. Yiyeceklerinin farkında olmalı sağlıklı besinler tüketmelidir. Çünkü yediklerimiz zihnimizi, bedenimizi, ruhumuzu ve kişiliğimizi de etkiler. Yaşam alanlarımızın temizliği de çok önemlidir. Kişi etrafını da temiz tutmalıdır.


SANTOŞA ( Hoşnutluk, Yetinmek)
Santoşa Sanskritçe yetinmek, doyum anlamına gelir. Kişi bulunduğu yerden, sahip olduğu her şeyden hoşnut olmalıdır. Hoşnutluk duygusu insana çok büyük mutluluk ve huzur verir. Dışarıya karşı gösteriş amaçlı ve beklentili olmamalıdır. Beklentilerinden özgür olmalı ve hayatını olduğu gibi kabullenmelidir. Her anının tadını çıkarmalı, kazancını aşan şeyleri arzu etmemelidir. Sadece gerekli olanlarla yetinmeyi bilmelidir.


TAPAS ( Sadelik, Mütevazilik)
Tapas Sanskritçe parlamak, çile çekmek, yanmak anlamlarına gelir. Kişi tüm olarak fiziksel, duygusal, zihinsel anlamda arınır. Tüm kötü alışkanlıklarından , kişilik bozukluklarından, acı çektiren olumsuz duygulardan ,komplekslerinden, egosundan temizlenir ve saflaşır. Evrenle bütünleşmek için bilinçli bir çaba sarfeder. Başına gelen tüm kötü olaylarda dayanıklı olma hali gelişir,iç huzurunu , cesaretini, dürüstlüğünü, bilgeliğini ve sadeliğini kaybetmez, kendisiyle barışık yaşar.


SVADHYAYA ( Kendini İnceleme, Eğitim)
Svadhyaya Sanskritçe kendini inceleme, kendini eğitme anlamına gelir. Eğitim kişinin kendi hayatının mimari olmasını sağlar. Hayata bakış açısı genişler ve özverili sevgi dolu yaşamasını sağlar. Kişi kendini daha bütünsel olarak tanır, yaşadığı yeri, doğayı ve evreni inceleyerek kendinin farkına varır. Fark ettikçe gerçek benliğinle, evrenle bağı güçlenir. Aydınlığa ve özgürlüğe kavuşur.


ISHWARA PRANIDHARA (Sevgi, Teslimiyet)
Ishwara Pranıdhara mutlak varlığı algılamak anlamına gelir. Mutlak varlığı algılayan kişi bağımlılıklarından ve beklentilerinden kurtularak evrenle bütünleşir. Evrenin kaynağını anlayan kişi gurur ve ego yapmaz sevgi dolu olur ve ben duygusu kaybolarak ruhun derinliklerine ulaşır. Tüm hayatını evrenle uyumlu bir şekilde yaşar.

Kişi evrenle bütünleşince kimsenin kendisinden farklı olmadığını anlar ve bütün varoluşun evrensel ruhun parçası olduğunun farkındadır.